2004 SAYILI İİK MADDE 260 İÇTİHAT

T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/253

K. 2012/990

T. 30.1.2012

• İHTİYATİ HACİZ İSTEMİ ( Borcun Ödenmediğine Dair Uyuşmazlık Bulunmadığından Verilen Bononun Teminat Fonksiyonu Ortadan Kalkıp Kesin Muayyen ve Likit Bir Borcu İhtiva Etmesi Nedeniyle Talebin Kabulü Gereği )

• BONONUN TEMİNAT FONKSİYONUNUN ORTADAN KALKMASI ( Borcun Ödenmediğine Dair Uyuşmazlık Bulunmadığından Verilen Bononun Teminat Fonksiyonu Ortadan Kalkıp Kesin Muayyen ve Likit Bir Borcu İhtiva Etmesi Nedeniyle Talebin Kabulü Gereği )

• MUAYYEN VE LİKİT BORÇ ( İhtiyati Haciz İstemi – Borcun Ödenmediğine Dair Uyuşmazlık Bulunmadığından Verilen Bononun Teminat Fonksiyonu Ortadan Kalkıp Kesin Muayyen ve Likit Bir Borcu İhtiva Etmesi Nedeniyle Talebin Kabulü Gereği )

2004/m.260,261

ÖZET : Davacı, ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece her ne kadar ihtiyati haciz istemine ilişkin bono, teminat senedi olarak kabul edilip talep reddedilmişse de, talep dilekçesi ekinde ibraz edilen mutabakat ve teslim tutanağında “… İşbu komisyon hizmet bedeli … tarihine kadar Klüh Emin tarafından ödenmediği takdirde bu senedin teminat fonksiyonu sona erecek, senet bedeli tümüyle talep ve tahsil edilecektir” şeklinde kararlaştırılmış olmakla, borcun ödenmediğine dair uyuşmazlık bulunmadığından, verilen bononun teminat fonksiyonu ortadan kalkıp, kesin muayyen ve likit bir borcu ihtiva etmesi nedeniyle talebin kabulü yerine reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/06/2011 tarih ve 2011/189-2011/192 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Can Sibel Meral tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : İhtiyati haciz isteyen vekili, müvekkili ile borçlu arasında yapılan aracılık/komisyonculuk sözleşmesi gereğince borçluya verilen hizmet bedellerini ödemediğini, borç karşılığında senet verildiğini, borçlu hakkında daha önce alınan ihtiyati hacizle yapılan takibin itiraz üzerine durduğunu, teminata bağlı olmayan alacak için borçlunun mal kaçırma çabaları ile karşı karşı olduklarını ileri sürerek, 650.000.00 TL kısım alacak için ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.

Karşı taraf ( borçlu )vekili, söz konusu senedin teminat senedi olduğunu savunarak talebin reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, 12.09.2009 tarihli sözleşme ve 18.01.2011 tarihli mutabakat metni ile birlikte talebe konu senet değerlendirildiğinde, söz konusu senedin teminat senedi olarak verildiği, teminat senedinin tahsili hususu ve içeriğinin yargılamaya gerektirdiğini gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.

Kararı, ihtiyati haciz isteyen vekili temyiz etmiştir.

Mahkemece her ne kadar ihtiyati haciz istemine ilişkin bono, teminat senedi olarak kabul edilip talep reddedilmişse de, talep dilekçesi ekinde ibraz edilen mutabakat ve teslim tutanağında “… İşbu komisyon hizmet bedeli 18.03.2011 tarihine kadar Klüh Emin tarafından ödenmediği takdirde bu senedin teminat fonksiyonu sona erecek, senet bedeli tümüyle talep ve tahsil edilecektir” şeklinde kararlaştırılmış olmakla, borcun ödenmediğine dair uyuşmazlık bulunmadığından, verilen bononun teminat fonksiyonu ortadan kalkıp, kesin muayyen ve likit bir borcu ihtiva etmesi nedeniyle talebin kabulü yerine reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, ihtiyati haciz isteyen vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın ihtiyati haciz isteyen yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

yarx

Yorum bırakın